Boyabat Evde Masaj Hizmetleri – Masör Ece

Boyabat Evde Masaj Hizmetleri – Masör Ece

Boyabat Evde Masaj elimizdeki pek kısıtlı olanaklardan yararlanmak için elimizden geleni yapar, akla hayale sığmaz hünerler bulurduk. Bu oyun, en sevdiğim oyunlardan biriydi. Her şeyden yararlanmalı, hiçbir şeyi boşuna ziyan etmemeliydik. Bu buyruğu tümüyle yerine getirmem gerektiğine inanıyordum. Her hafta derslerimin özetini çıkardığım defterlere, karınca duası benzer biçimde harflerle yazmaya, sayfalarda iğne batıracak bir noktayı bile boş bırakmamaya başladım. Öğretmenlerim şaşkına döndüler. Anneme, bende bir tuhaflık olup olmadığını sormuşlar. Bu tutkudan tasa sürede kurtuldum.

Boyabat Evde Masaj karşılığı olmadan parasız meydana getirilen tasarruf, sözcük olarak bıle bir çeliÅŸkiyi belirliyordu. Üstelik Boyabatç ve eÄŸlendirici de deÄŸildi. Fakat insanın her ÅŸeyden yararlanması gerektiÄŸine, hele hele kendinden en büyük yaran saÄŸlamasının ÅŸart olduÄŸuna inancımı sürdürüyordum. La Grilliere’de, yemeklerden önce veya sonra veya kilisedeki pazar ayinlerinin nihayetinde, boÅŸ kaldığımız birkaç dakika olurdu. Böyle anlarda içim içimi yer, kabıma sığamazdım.

Boyabat Evde Masaj

Boyabat Evde Masaj “Bu çocuk bir dakika olsun rahat durması imkansız mı?” diye söylenirdi. O bu ÅŸekilde mevzuÅŸtukça biz gülerdik. Babamla annem, boÅŸa süre harcamaktan nefret ederlerdi. Vaktimi boÅŸ geçirmek, beni ölesiye sıktığı için, onların bu tutumunu canı gönülden benimserdim. Bu yüzden, ödev eÄŸlence ile, haz ile aynı olmuÅŸtu benim gözümde. O sıralarda yaÅŸantımın mutluluk dolu olmasının sebebi budur. Canımın istediÄŸini yapmak ödevim oluyordu ve herkes yaptıklarımdan hoÅŸnut kalıyordu. Cours Desir’de, yahut tam adıyla Adeline Desir Enstitüsü’nde yatılılar, yatısızlar, özel yatısızlar, bir de benim gibi, kayıtlı olmayıp da dersleri izleyenler vardı. Haftada iki defa, ikiÅŸer saatten genel kültür dersleri yapılırdı. Ben ek ders olarak İngilizce, piyano ve din dersleri alırdım, ilk toyluk günlerimdeki korkuyu, çekingenliÄŸi daha hâlâ atamamıştım üzerimden.

Matmazel ne vakit sınıfa girse, her geçen saniye kutsal bir nitelik kazanıyordu gaslımde. Öğretmenlerimiz, bizlere coşturucu, coşku verici şeyler anlatmazlardı. Biz derslerimizi anlatırdık; onlar da ev ödevlerimizi düzeltirlerdi. Benim tek isteğim varlığımın, öğretmenlerim tarafınca açıktan açığa ortaya konulması, belirlenmesiydi. Meziyetlerim, erdemlerim, iyiliklerim, öğretmenlerin akıl defteri olan bir deftere kaydolunurdu. Her gün kendimi aşmak, en azından bir önceki iyiliğimle eş bir şeyler yapmak zorundaydım. Her süre yapılacak yeni bir şeyler oluyordu. Başarısızlık beni perişan ederdi. Başarının zaferi ise, başımı göklere erdiriyordu. Bu zafer ardan, yıl boyunca parlak ateşler gibi ışık saçarlar, her gün beni biraz daha ileri gdolayır, birazcık daha geliştirirdi. Tatsız, renksiz geçen haftalarını pazar günlerinin kasvetli ışığıyla Boyabat Yakasılatmak zorunda kalan büyüklere acırdım.