Boyabat Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Boyabat Mutlu Sonlu Masöz

Insanın yere serilmesinin pek de bir önemi yok gibiydi. Cinder ve Thorne kapsül gemilerine doğru koşarken, insanın ulumasını bir başka ve sonrasında bir başka uluma sesi takip etti. Her bir Boyabat Mutlu Sonlu Masöz yandan yükselen yarım düzine dünya dışı uluma sesi, yükselen ayı selamladı. Kapsül gemiyi sokaktan havalandırırken. Kanunların öngördüğünden çok daha alçakta ve çok daha yüksek bir hızla Rieux’yu çevreleyen tarlaların üstünden ilerlediler. Hâlâ nefesini toplamaya   çalışan Cinder, başını iki yana   salladı. “Bunlar Aycıydı… Adam… Kraliçeyle ilgili bir şeyler söyledi.”

Thorne bir sövgü savurarak avucunu geminin denetim paneline indirdi. “Ayaların vidalarının eksik bulunduğunu biliyordum, üstüne alınma  ama  bu adamlar  birer psikopat. Herif resmen kolumu çiğnedi! Üstelik bu, benim en sevdiğim ceketim!” Cinder yan gözle Thorne’a baktı. Ama Thorne un yaralı omzu, öteki taraftakiydi. Cinder yine de Thorne’un, sayıklama hâlinden çıkarmak için alnını onunkine tosladığı yerdeki kırmızılığı rahatça görebiliyordu.

Cinder metalden serin parmaklarını, zonklamaya başlamış olan kendi alnına götürdü ve görüşünün bir kenarında, tüm bu dehşetli dakikalar içinde gaslınden kaçmış bir yazının durduğunu gördü. “İko paniğe kapılmış durumda.” Thorne keskin bir dönüşle, terk edilmiş bir traktörün çevreından dolaştı. “Polisler aklımdan çıkmış! Gemim hâlâ sağlam mı?” “Bekle.” Keskin dönüşle birlikte midesi kalkan Cinder güvenlik kemerini kavradı ve yeni bir mesaj gönderdi. İko neredeyse anında yanıt verdi. Cinder yutkundu ama bir cevap vermedi. “Polis oradan ayrılmış. Arkalarında bir izleme aygıtı bırakmışlar.”

Boyabat Mutlu Sonlu Masöz

“Eh, çok şaşırmadım.” Thorne hızla alçaldı, bu sırada bir yel değirmeninin ucunu iniş takımlarına sürttürdü. Cinder, Rampion’un yalnız birkaç kilometre ötede, gece karanlığında, tarlaların ortasında gri bir cüsse hâlinde durduğunu gördü. Kapsül vapur Rampion’a yaklaştığı sırada, hangar girişi çoktan açılmıştı. Cinder gözlerini yumdu ve Thorne fazlasıyla hızlı bir halde girişe doğru dalışa geçerken elleriyle koltuğunun iki yanını kavradı. Fakat Thorne son anda iticileri çalıştırdı ve gemiyi aniden durdurdu. Kapsül gemisinin motoru sarsıntılar eşliğinde suskunlaştı.

Cinder daha farların ışığı sönmeden yan kapıdan dışarı fırladı. “İzleyici cihaz ne tarafta İko?” “Yıldızlar aşkına Cinder. Nerede kaldınız? Neler oluyor?” “zaman yok. İzleyici! “Sancak tarafında, iniş takımlarının altında.” “Ben hallederim,” dedi Thorne, ardına kadar açık kapılara önem vererek. “Ben dışarı çıkar çıkmaz hangar kapısını kapat ve sonrasında geminin altındaki giriş kapağını aç İko. Cinder, sen de o güç kaynağını tak!” Thorne hangar rampasından  aşağı atladı ve Cinder, adamın çamura inen ayak sesini duydu. Bir an sonrasında hangar kapıları kapanmaya başladı. “Bekle!”